31 Temmuz 2013 Çarşamba

Artdeco Mineral Loose Powder&Blusher

Merhaba =) 

En son yazımda pudramın dibine vurduğumdan bahsetmiştim. E hal böyle olunca yeni pudra alınacaklar listemin başındaydı. Sıkıldığım bir gün Douglas'ta gezerken Artdeco standı gözüme çarptı ve hemen tav oldum. Bunda küçük küçük, suluboya paletleri andıran paketlemelerinin etkili olduğunu söylemeliyim. Vee hazır alışveriş modunu açmışken pudranın yanına bir de şeftali rengi allık aldım. İşte onlarla ilgili yorumlarım =)



Daha önce sıkıştırılmış pudra kullandığım için bu sefer toz pudra denemeye karar verdim. İçerikleri de benim için önemli olduğundan mineral pudraya yöneldim. Mineral pudranın avantajları kısaca:

  • İçerisinde paraben, flates gibi koruyucu madde içermiyor olması,
  • Titanyum dioksit, çinko oksit, mika, magnezyum gibi mineraller bulunması,
  • Cilt gözeneklerini tıkamaması,
  • Ciltte ağırlık hissine neden olmaması, hafif yapılı olması,
  • Akma yapmaması,
  • Işığı emmeyip geri yansıttığı için kırışıklıkları daha az göstermesi olarak özetlenebilir.

 Bir önceki yazımda bahsettiğim Maybelline Affitone pudra malesef çok bulaşma yapıyordu. Kıyafetlerime.. değdiği her yere bulaşıyordu. Şimdi almış olduğum mineral toz pudra ise daha ince tabaka halince uygulandığı için direk alttaki yüz ürünüyle bütünleşti ve bulaşma yapmadı. Yüzüme ışıltı verip, genel görüntüsünü dengeledi, alttaki BB Kremi sabitledi, bir hafta boyunca üst üste kullanmama rağmen kurutma yapmadı. Açıkçası memnun kaldım. Açık tenli olduğum için 3 Numaralı Natural ten rengime uydu. Kapatıcılık ise ne kadar kalın uyguladığınıza bağlı olarak hafif-orta arasında gidip gelir. (Maybelline daha çok kapatılıcık sağlıyordu.)




Allık da yüzümü güldüren bir diğer ürün oldu. =) Şeftali tonlarının daha genç ve taze bir cilt görünümü verdiğini düşünüyordum ve bu tonlarda bir allığın eksikliğini hissediyordum. Almış olduğum Artdeco 39 numaralı allık, içinde çok çok küçük ışıltıları olan bir şeftali allık. Tam da istediğim gibi =) Yüzünüzde sim sim durmuyor, ama mat da değil günlük kullanım için ideal.. Resimde hem cildime uyguladığımda hem de kolumda swatchladığımdaki etkilerini görebilirsiniz. Paketlemesi ise bana oldukça ilginç geldi. Paletlerde kullanımı öngörüldüğünden olsa gerek, kutunun arkasında büyükçe bir mıktanıs var. Ürün de bitirilebilir çoklukta, 5gr =) "Ah bitiremedim, ziyan olacak" psikolojisine girmeden hem de sıkılmadan ürünü bitiririm diye tahmin ediyorum. =) Belki farlarla birleştirip bu allığımı da koyup küçük,kompakt bir palet bile yapabilirim kendime =)

Gelecek yazılarda görüşmek üzere, güzel bir gün geçirmeniz dileğiyleee hoşçakalınn =)



24 Temmuz 2013 Çarşamba

Bitirdiklerim.. #1 - Hit Pan!!!

Yeniden merhaba!

Bugün dibini gördüğüm(!) kozmetik ürünlerinden bahsetmek istiyorum.  Son dönemde daha çok cildime yatırım yapmış olmalıyım ki resimde de gördüğünüz gibi biri hariç hepsi cilt ürünü. İşin aslı cilt makyajı yapmayı çok sevmem. Hele yazın, kışın sivilce yapmayan ürünler bile sivilcelenmeye sebep oluyorken hiç.. Bu nedenle hafif ürünler tercih ediyorum ve güneş koruyucu içermesine özellikle dikkat ediyorum.


En önce dibini gördüğüm ürün Maybelline Affitone pudra olduğuna göre ondan başlamamda sakınca olmaz diye düşünüyorum.. =) Bildiğim kadarıyla Maybelline Affitone serisi pudraların ambalajlarını ve renk kodlarını değiştirdi bu nedenle güncel kodu nedir bilemiyorum ama bendeki Rose Beige 17 numaralı üründü.  Gündelik kullanımda cildime hafif bir bir ışıltı verdiği için ve yağlı olan T bölgemde parlama yapmadığı için pudra benim için yeterli oluyor. Clinique Superdefese 25 SPF kremin üzerine pudra geçerek günümü kurtarabiliyorum. Maybelline affitone pudra da karma cildimin yağlı kısımlarında parlamayı engelledi fakat kuru olan kısımlarda kuruluğu daha belirgin hale getirdi. Gerçi tüm pudraların cildi kuruttuğu söylenir ama arayışlarım sürüyor..Önce bulan bulamayan söylesin, siz biliyorsanız bana, ben bulursam size =)

İkinci ürün ise Clinique Superdefence krem aldığımda yanında deneme boyu olarak verdikleri Liquid Facial Soap. Aslında bu bir sıvı sabun. Küçücük bir damlası bile çok köpürüyor bu anlamda oldukça bereketli. Fakat sabun olmasından olsa gerek, yüzümü yıkadıktan sonra sabunların bıraktığı o gerginliği hissettim. Sıvı sabunla birlikte bir de Clinique 7 Day Scrub deneme boyu gelmişti fakat onun kutusu çoktan çöpe gitmiş bile =( Scrub sabuna göre daha başarılı hatta benim en beğendiğim scrub oldu. İçindeki küçük tanecikler cildi çizmeden arındırıyor ve jel kısmı cildimde yumaşacık bir his bırakıyordu. Bitene kadar hergün kullandım neredeyse ve cildimde hiçbir tahriş veya farklı kötü bir etkisi olmadı. Yani, tadı damağımda kalan o scrub benim olacak er geç, o kadar!  =)

Bir diğer ürün L'oreal Lash Architect 4D maskara. Mimar olduğum için bu "Architect" az cezbetmedi değil ve oldukça memnun kaldım. Benim aldığım Carbon Black renkli olduğu için pigmentasyonu daha yoğundu, o nedenle daha katı bir yapısı vardı. Kuru olmasına rağmen, zaman içinde daha fazla kurumadı, kıvamını korudu =) 3 kat sürdüğümde bile topaklanma, kirpikleri biribirine yapıştırma yapmadı. Tek sorunu sıcak havalarda nemle birlikte bulaşma yaptı. Belki de carbon black olduğu içindir günahını almayayım. Bir daha alacak olursam normal siyah rengini alırım.


Dördüncü ürün ise Maybelline BB Cream. Ben medium tonunu aldım çünkü light ile arasında çok fark göremedim. Yazın da pembeleşeceğim için mediumu kaldırırım diye düşündüm. Bunu göreceli olarak daha önemli günlerde veya arkadaş grubuyla gezmelere gittiğim zamanlarda kullandım. Kapatıcılığı hafif, çok uygularsanız ortaya varabilir,doğal bir duruşu var. İçinde sim vb yok fakat sürdüğünüzde hafif bir parlaklık veriyor. Spf 30 olmasına rağmen flash ile parlama yapmadı, yani en azından bana patlamadı =) Sıkıntılı kısmı, birkaç gün üst üste kullandığımda sivilcelenme yaptığını farkettim. Gerçi diğer drugstore BB kremlerle karşılaştırdığımda bana en uyan bu oldu. Garnier BB kremini kullandığımda hiç memnun kalmamıştım zira. Sonuç itibariyle fiyatına göre iyi bir performans sergiledi bence, yağlı vıcık vıcık değildi, kapatıcılığı da benim için iyiydi. BB, CC, DD ..hangi harfe kadar giderse gitsin(!) bu tip bakım, koruma ve kapatıcılığı bir arada sağlayan ürünler mantığıma uyduğu için kullanmaya devam edeceğim. Yalnızca daha yüksek kaliteli ürünlere yöneleceğim sanırım.

Ve bu uzun yazının son kahramanı Sephora'nın köpük makyaj temizleyicisi. Açıkçası bu ürünü ilk aldığımda , "ilk heyecan+yok makyaj" olsa gerek beğenmiştim fakat sonradan hiç hazzetmemeye başladım. Köpük makyaj temizleyicisi sevmiyormuşum meğer. =) Cilt makyajını çıkarıyor fakat gözlerde 1-2 kat maskara varsa, hele bir de su geçirmez ürünler varsa tekliyor. Ayrı bir temizleyici ile silmek gerekiyor kalıntıları. E ben de cilt makyajı çok yapmadığım için; yaptığımı da sabun bile çıkardığı için; sırf göz makyajım için- bu göz makyajını çıkarmayan köpüğü kullanmak çok manasız geldi. Tüm yüzüm için 3-4 pompa sıkarsam anca göz makyajım çözülüp göz altıma doğru akıyor, bulamaç oluyor. Bereketli de değil hemen bitiyor. Sonuç olarak beğenmedim =/ Tek bir ürünle tüm yüzümü yıkasaydım, ovalamaca, ürünü ciltte bekletmece oladan anında tüm makyaj silinseydi ama nerdeee... Beklicez artık o günleri napalım, mecbuur =)




Uzun bir yazı oldu, umarım sıkılmamışsınızdır ve açıklayıcı olmuştur. Siz de yorumlarını yazın lütfen. Görüşmek üzere, hoşçakalınn =) 

18 Temmuz 2013 Perşembe

Turquoise Nailart

Uzun yaz akşamlarında yemekler yenip, televizyon izlenip can sıkıntısı başlayınca benim için yapılacak şeylerden biri tabi ki de nail art!! =) Nasıl yaptığımı göstermeden önce bana el modeli olan kardeşime teşekkürü borç bilir ve yeşil beyaz nail artın detaylarına geçerim.. =)






Bu seneki favori oje rengim mint yeşili tonları oldu, baktıkça içime ferahlık veren bir renk. Burada Avon'un Speed Dry ojelerinden Turquoise Pop rengini kullandım. Ojenin rengi gerçekten çok hoş ve söylendiği gibi hızlı kuruyor. Tek sorun sürerken kurumaya başladığı için fırça izleri görünebiliyor. Bu yüzden kat sayısını artırdıkça fırçaya alınan ojeyi de artırmak lazım. Ben burada 2 kat sürdüm.




Tırnağın üçte birlik kısmını boş bırakacak şekilde yeşil rengi sürdüm, yanında kalan yere de beyaz rengi.



İki rengin arasında da daha şık durması için, gümüş bir şerit çektim. İnternet sitelerinde "striping tape" olarak bulabilirsiniz. Veya ince bir fırça ile çizgi çekebilirsiniz.


 Geri kalan süsleme ise tamamen size kalmış. Ben dotting pen ile yüzük parmağa küçük kalpler yaptım, biraz da taş ekledim.  =)


instagram: miamamos


16 Temmuz 2013 Salı

Cupcake Nail Art

Merhabalar!

Benim için oldukça eğlenceli bir hobi olan nail art ve makyajla ile ilgili paylaşımlar yapacağım bloguma hoşgeldiniz =)




İlk yazımda yükselen iki trendi "nail art" ve "cupcake"leri buluşturdum ve cupcake nail art yaptım. Küçükcük ve eğricik bir yüzey olan tırnaklarımızla neden böyle uğraşıyoruz ayrı bir muamma olsa da benim bu sanatı icra etmemde en büyük motivasyon kaynaklarım yeni aldığım nail art fırçalarım, tırnak taşlarım ve fimolarımdı. =)  Aslında uygulamak çok kolay, sadece temiz işçilik istiyor ki ben de çok temiz çalıştığımı söyleyemeyeceğim  =(

Bir yandan yapıp bir yandan adım adım fotoğraflamaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz.. =)

Hi everyone!!
Welcome to  my blog about my recent hobby: nail art! 
In this blog i'll be sharing my nail art "masterpieces" with you =) In my very first blog i tried to do cupcake nail art. Step by step i've photographed how i did these nails. It's not hard, but  you've got to be neat, which i'm not as you can see in the details.. My purpose is to encourage myself and all the nail art lovers that we can also do it =) Hope you like it!


İlk olarak yarı tırnağıma cupcake'in kek kısmını oluşturacak renkli ojeyi sürdüm. Bilerek düzgün bitirmedim çünkü üstüne krema kısmı geldiğinde dalgalı bir sınır oluşmasını istedim.


Sonra beyaz bir ojeyle tırnağım kalan kısmını boyadım. Daha dalgalı yaparsanız daha güzel olacaktır. Benim örneğim daha çok "beş parmağın beşi bir değil, dalgaları hiç değil" şeklinde oldu biraz  =)


Siyah oje ile krema ve kek kısmı arasına (mor  ve beyaz) dalga çizerek iyice birbirinden ayırdım, isterseniz tırnak kenarlarına bordür de geçebilirsiniz.


Son olarak tırnak yapıştırıcısıyla taşları beyaz kısma, yani kremaya yapıştırdım. Bu işlem için mıknatıslı taş tutucular ve farklı yapıştırıcılar da var ama ben elimdeki imkanlarla bu şekilde yaptım, sevdim. Siz de sevmişsinizdir umarım =)


instagram: miamamos